Yeni beslenme akımları arasında da yer alan atıksız mutfak yaklaşımı, üzerinde bulunduğumuz gezegene verdiğimiz zararı azaltmamız için atabileceğimiz öncelikli adımlardan birisidir. Bununla birlikte dünya üzerindeki bu etkimizi değiştirmek için yapabileceklerimiz, sadece atıksız mutfak uygulamaları ile sınırlı değildir. Bu kapsamda biraz daha geniş düşünmeli, hayatın diğer alanlarında da uygulamak için, hayata sıfır atık için 5D yaklaşımı ile yaklaşmak gerekmektedir.
“Tamam da…Nedir Bu Sıfır Atık ve Sıfır Atık için 5D Yaklaşımı?”
Sıfır atık veya diğer adıyla atıksız yaşam giderek daha çok öne çıkan bir kavram olup, sürekli tüketen, kendisine bir “tüketim aygıtı” gibi bir görev biçilen günümüz insanının, üzerinde yaşadığı dünyaya “düşman” değil dünya ile barışık bir hayat geçirmesi gerektiğini vurgulayan bir yaklaşım olarak özetlenebilir. Tüketim toplumunun bir bireyi olmak yerine, türetim ekonomisini bir parçası olmayı öneren bu yaklaşımın -doğal olarak- önerdiği bir uygulama silsilesi de bulunmaktadır. Bu silsileye dair somut uygulamalar, sürdürülebilir yaşam becerilerini geliştirmek, atıksız mutfak uygulamalarını hayatın içine dahil etmek olduğu gibi, 5D olarak kısaltılabilecek bir süreci ve o sürecin içselleştirilmesini önermektedir.
Sıfır Atık İçin 5D Yaklaşımı denen bu süreç,
Diren,
Düşür,
Değerlendir,
Dönüştür,
Doğaya geri ver,
şeklinde bir silsileyi kapsamaktadır. İngilizce 5R (Refuse, Reduce, Reuse, Recycle, Rot) olarak özetlendiği gibi, yer yer 7R (Refuse, Reduce, Repurpose, Reuse, Recycle, Rot, Rethink) olarak tanımlanan bu süreç, sıfır atık hedefimize yaklaşmak için kullanabileceğimiz bir araçtır. Bu süreci daha iyi anlamak ve özümsemek için biraz daha ayrıntılara girelim ve sıfır atık için 5D yaklaşımının adımlarını teker teker değerlendirelim.
1. Diren
Atıksız yaşam yolunda ilk aşama direnmekle başlıyor. Süreci en başında olan bu direnç, ihtiyacınız olmayan ya da az ihtiyacınız olan birşeyi almamaya çalışmak, bir anlamda kendisine karşı direnmek üzerinedir. Direnmek ve direnç göstermenin gerekmesinin nedeni, günümüz hayatının hemen her aşamasında, satın almaya ve tüketmeye yönelik bir yapının yer alması. Dört bir yanımızda bulunan ve bilincimiz ile bilinçaltımıza sürekli “tüket! tüket!” diyen bu ortamın verdiği mesajların farkında olmamız ve tam anlamıyla ihtiyaç duymadığımız şeyleri satın almamayı tercih etmemiz gerekmektedir.
Bu kapsamda atabileceğimiz temel somut adım, ihtiyacınız olmayan şeyleri almamak olacaktır. Eğer söz konusu ihtiyaç acil değilse de, ihtiyaçlarınızı hemen karşılamak yerine, atacağınız işlemi ötelemek ve bu zaman içinde “benim bu ürüne gerçekten ihtiyacım var mı?” sorusuna yanıt aramanız yerinde olacaktır. Bu şekilde geçirilecek bir süreç, o ürüne gerçekten ihtiyacınız olup olmadığınızı fark etmeniz üzerine, gereksiz bir tüketim yapmamış olacak, dünya kaynakları kadar bütçenizi de korumuş olacaksınız. Eğer geçen sürenin sonunda ihtiyacınızın karşılanmasının elzem olduğuna karar vermeniz durumunda söz konusu ise de, geçireceğiniz o süre boyunca, almak istediğiniz ürünün fiyatının uygun olduğu bir anı kollama imkanınız da olacaktır. Bu sayede aynı ürüne daha az ücret ödemiş olacaksınız.
2. Düşür
Direnme aşamasından sonraki adım ise düşürme… Burada kastedilen düşürme, tüketimi azaltma halidir. Evlerimizde birçok eşya, birçok giysi bulunmaktadır. Kullanmadığınız her şeyi yeniden ekonomiye kazandırabilir, satın aldığınız her şeyi “düşürebilir” ve onlar üzerine bir düşünerek şu soruları sorabilirsiniz:
- Daha önce almış olduğunuz bu ürünü ne sıklıkta kullanıyorsunuz?
- O ürüne gerçekten ihtiyacınız var mı?
- O ürüne çok ihtiyaç duymuyorsanız, sizden daha fazla ihtiyaç duyan var mıdır?
- O ürünü başkasına vermek ve hediye etmek ister misiniz?
Bu soruları sorarak o eşya ile olan ilişkinizi daha netleştirmiş olacak, bir kısım eşyalarınızı o eşyaya ihtiyaç duyabilecek arkadaşlarınız ya da tanıdıklarınızla paylaşarak eşyaların sizin üzerinizde oluşturduğu yükü düşürmüş olacaksınız.
3. Değerlendir
Günümüzde evlerimizde ve işlerimizde birçok eşyaya sahibiz. Bu sahip olduğumuz eşyaları gerçekten kullanmaya başlayabilir, hayatımıza dahil edebiliriz. Eğer dahil etmeye gerek görmüyorsak ya da edemiyorsak o eşyayı -bir önceki adım çerçevesinde değerlendirip- hayatımızdan düşürmek doğru olabilir.
Bunun dışında, tercihlerimizi değerlendirerek, doğru adımlar atmayı seçebiliriz. Bu sayede belirli ürünleri daha çok kullanmaya dikkat ederek, gereksiz atıklar üretmemiş oluruz. Bu çerçevede
- Tek kullanım piller yerine şarj edilebilir pilleri tercih edebilir,
- Tek kullanım pipetler yerine, tekrar tekrar kullanılabilen kamış pipetlerden kullanabilir,
- Buzdolabı poşeti ya da streç film gibi tek kullanımlık malzemeler yerine, cam kavanoz ya da saklama kapları kullanabilir,
- Plastik şişedeki suları tercih etmek yerine cam şişedeki suları tercih edebilir, cam şişeleri defalarca kullanabiliriz.
Bu sıralananlar gibi yapılabilecek onlarca doğru tercih var. Yeter ki düşünelim ve tercihlerimizi değerlendirelim
4. Dönüştür
Dönüştürme konusunda yapılabilecekleri iki bölümde toparlayabiliriz.
Birincisi cam, kağıt, pil ve kıyafetleri çöpe atmak yerine geri dönüşüm sürecine dahil ederek tekrar kullanılmasını sağlamaktır. Camları cam toplama noktalarına atarak, çevreyi ciddi ölçekte kirleten pil atıklarını pil toplama kutularında biriktirmek, kağıtları tekrar kullanmak üzere ilgili dönüşüm noktalarına teslim etmek ve kullanılmayan kıyafetleri kıyafet bankası denilen noktalara bırakarak ihtiyacı olan kişilerin kullanmasını sağlamak hiç de zor değildir. Bu şekilde geri dönüştürebilir ürünlerin geri dönüştürülmesine katkıda bulunarak doğaya saygı göstermek, dünyadaki hammadde kaynaklarının, dolayısıyla da dünyanın daha az tüketilmesine katkıda bulunmak mümkündür.
Bunun dışında dönüştür adımı, geri dönüşüme dahil olma dışında, belirli bir amaç için tasarlanmış olan ürünü farklı işlevde kullanmayı da kapsamaktadır.
- Çatlamış (kırılmamış) kupa ya da çömlekleri saksı olarak değerlendirmek,
- Kullanılmış süt şişelerini temizleyerek meyve suyu, şerbet, kefir ya da sirke gibi çeşitli sıvıları, hatta bakliyat, çay gibi kuru maddeleri depolamak için kullanmak,
- Soda şişelerini çiğ domatesten konserve yapmak,
gibi çeşit çeşit dönüştürme fikri uygulanabilir. Bu kapsamda özellikle Pinterest’te çeşit çeşit ilginç fikir bulunduğunu ve oradaki örneklerden ilham alınabileceğini söylemek gerek.
5. Doğaya geri ver
Tüm bu yöntemler dışında yapılabilecek bir başka şey de, organik atıkları, belirli basit işlemlerden geçirerek doğaya vermektir. Bu doğrultuda yumurta kabuklarını, sebze atıklarını, meyve kabuklarını, içtiğiniz kahve ve çayların posaları gibi organik atıkları gübre yapabilir, doğrudan doğa ile buluşturabilir veya en iyisi bokaşi kompostu yaparak doğaya geri kazandırabilirsiniz.
Bokaşi kompostu konusunda daha ayrıntılı bilgi için, Bokaşi Kompostu Nedir? başlıklı yazıya bir göz atmanız yerinde olacaktır.
Sözün Özü
Uzun lafın kısası, sıfır atık için 5D yaklaşımı ile, bireysel olarak doğa üzerindeki olumsuz etkilerin birçoğunu ortadan kaldırabilir, maddi ve manevi olarak daha doğa olarak daha barışık bir aşamaya geçebiliriz.
Burada yazılan ve uygulaması ve oldukça kolay olan küçük küçük adımlar ile dünyaya gösterdiğimiz saygıyı somutlaştıralım. Bu konu, istediğiniz gibi değerlendirin, dünyaya karşı etik olarak, manevi açıdan ya da dinen, sorumluluğumuzdur.
Yazı Notları
İlk Yayın Tarihi, 08/07/2021
Boosted Uygulaması Ölçümüne Göre,
Çalışılan Gün, 3 gün
Çalışma Süresi, 4 saat 11 dakika
Bizim ülkemizde geri dönüşüm konusu üzerinde kesinlikle büyük ciddiyetle durulması gereken bir konu. Cam şişelerin ayrıştırmadan çöpe atılması, plastik poşet kullanımınım hala yaygın olması, depozitolu satışların henüz kullanılmaması, gibi durumlar istenmeyen şeyler. Bir de tüketim çılgınlığı… Bizlerin bitmek bilmeyen son moda cep telefonu sahip olma sevdamız… Marketlerde müzik yayını yapılarak ihtiyacımız olmayan şeylerin alınması… TV’de reklam arası film izlettirilmesi… Bütün bunları düşününce keşke herkes üzerine düşeni yapabilse. Tepkimizi ortaya koyabilsek.. 🙁
Evet aslında tüm bu saydıklarınız ve daha fazlası gerçek. Bizleri tüketmeye, tükettirenleri üretmeye yönlendiren bir yapı var. Ancak bu yapı kapsamında değiştiremediğimiz noktalar kadar, değiştirebileceğimiz noktalar da var. Onun için büyük ölçekli bir şeyleri hedeflemek yerine, kendimize bakmalı ve yapabileceklerimize odaklanmalıyız diye düşünüyorum.
Çok önemli bir konu, günümüzde marmara denizinde meydana gelen müsilajdan tutun dünyanın en derin çukuru olan mariana çukurunda bulunan plastiğe kadar hayatımızın yaşam alanımızın her yeri çöp ve pislik oldu. Maalesef dünyamız ölürse biz de ölürüz. Daha çok dikkat etmeli atıklarımızı azaltmalıyız. Bilgilendirme için teşekkürler.
Kesinlikle öyle. Tam farkında olmasak da, dünyadaki birçok denge ile bir bağımız var. Bunun farkında olmamız ve bu denge için bir şeyler yapmamız dileğiyle…