Yazı başlığını gördüğünüzde “Uykunun Yardımcısı Gürültü mü?” demiş ve uyku ile gürültü sözcüklerinin bir araya gelmesinden yardımcı değil olumsuz bir durum doğacağını düşünüyor olabilirsiniz. Bu düşünce de, büyük oranda geçerlidir ancak beklenmedik ve ilginç sonuçlar da ortaya çıkabilir. Örneğin beyninizi ayık tutmayacak, dikkatinizi bir noktaya toplamayacak ve devamlılık arz eden seslerden oluşan bir gürültü ile uyku arasında ilişki nasıl olabilir? Küçük çocukları olanlar daha iyi bilir, uyumakta zorlandığımızda otomobil ile biraz gezmek, elektrik süpürgesini ya da saç kurutma makinesini çalıştırmak uyumakta zorlanan bebeklerin uyumasına yardımcı olur. Peki yetişkinler için de böyle bir gürültü kullanılsa ne olur?
Günümüz yaşamında var olan ve uyku kalitesini bozan onlarca etkene bağlı olarak, uyku konusunda sorun yaşamak, uyuyamak ya da verimsiz uyumak oldukça yaygın sorunlar haline geldi. Bu şekilde uyku sorunu yaşayan kişilerin, daha iyi uyumak için yapabileceği birçok şey bulunmakla birlikte, bunlardan birisi de -biraz ironik bir şekilde- gürültü ile birlikte uyumak.
Öyle Sıradan Bir Gürültü Değil…
Gürültü dediğimiz sesler, elbette sürekli damlayan bir musluk, üst komşudan gelen sesler ya da yakındaki bir inşaatın gürültüsü değil elbette. Burada bahse konu olan uykuya geçişi ve sürdürmeyi devam edecek türde bir ses…
Bu tür sesten yararlanma ilk kez, 1962 yılında Jim K. Buckwalter tarafından gündeme getirilmiştir. Eşi uyku sorunu yaşayan Jim K. Buckwalter klimanın eşinin daha iyi uyumasını sağladığını farketmiş ve 1962 yılında benzer bir ses çıkaran uyku yardımcısı icat etmiştir. O tarihten bu tarihe kadar milyonlarca adet uyku yardımcısı bu cihazdan satmıştır.
Zamanla yapılan araştırmalar ile birlikte bu tür seslerin uykuya geçme ve sürdürme konusunda yardımcı olduğu tespit edilmiştir. 1990 yılında yapılan dikkat çekici bir çalışmada1 beyaz gürültü dinletilen 40 yenidoğan bebeğin %80’inin 5 dakika içinde uykuya geçtiğini tespit edilmiştir. Buradan hareketle bu tür seslerin uyku konusunda yararlı olacağına dair görüşler güçlenmiş ve araştırmalar çoğalmıştır.
Bu tür bilimsel araştırmalar ile oluşturulan edilen gürültülerden birisi beyaz gürültü, gri gürültü, kahverengi gürültü ya da pembe gürültü olarak söyleyebiliriz.
Uyumakta zorlandığım -özellikle de beynimin uyuyamayacak kadar etkin olup, düşünceden düşünceye geçtiği- gecelerde benim de bazen kullandığım bu gürültülerin farklı türlerini biraz inceleyelim.
Beyaz Gürültü
Bulunan ilk gürültü türü olan beyaz gürültü, Dr. Mouna Attarha’nın sözleriyle “Akustik olarak beyaz gürültü, akort edilmemiş bir piyanonun tuşlarına aynı anda basmaya eşdeğerdir”. Bu duyulabilecek her frekansı içeren beyaz gürültüde, enerji tüm frekanslara eşit dağıtılmıştır.
Ne olduğunu anlaşılmayan ve yayını gitmiş bir televizyondan gelen ses gibi bir ses olan beyaz gürültü, tüm frekansları eşit şiddette içerdiği için, beyninizi uyarabilecek sesleri örtebilmektedir. Bu nedenle uyku bozuklukları için kullanımı için genellikle önerilmektedir.
Kahverengi (Kırmızı) Gürültü
Kırmızı (kızıl) gürültü de denilen kahverengi gürültü, düşük frekanslarda daha yüksek enerji içeren bir gürültü türüdür. Bu da kahverengi gürültüyü pembe gürültü ve beyaz gürültüden daha derin olmasını sağlamaktadır.
Pembe Gürültü
Pembe gürültü, beyaz gürültüden daha derin bir gürültüdür ve daha ziyade bas ekli bir beyaz gürültü gibidir. Bununla birlikte kahverengi gürültü kadar derin değildir.
Kara (Siyah) Gürültü
Kara (ya da siyah) gürültü bir gürültüyü işaret etmekten ziyade, tam sessizliği ve ses yokluğunu işaret etmektedir. Bu tür bir ortamda bulunmak bügünün şartlarında oldukça zor olsa da, bazı bireylerce sesli ortamlarda uyumak yerine sessiz ortamları yeğlenmektedir.
Peki Siz?
Uyku sorununuz var mı? Uykunun yardımcısı gürültü deyip, bu gürültü türlerinden birisi ile hiç uyumayı denediniz mi? Uyku açısından yararını gördüğünüz başka bir yönteminiz var mı? Deneyimleri paylaşalım, söz sizlerde… 🙂
Yazı Notları
İlk Yayın Tarihi, 28/01/2021
Boosted Uygulaması Ölçümüne Göre,
Çalışılan Gün, 3 gün
Çalışma Süresi, 2 saat 3 dakika
Telefonda Youtube dan video açarım, koyarım baş ucuma, o arada uyurum.
Ya da klasik bir yöntem televizyon karşısında uyku . Tadından yenmez 🙂
Ses olmayınca kafa da sürekli bir şeyler düşünüyorsun, düşüncelere dalınca uyuyamıyorsun 🙂
Ayrıca otobüste uçakta her zaman her yerde her koşulda çok rahat uyurum, yeterli biraz gürültü olsun 🙂
Evet, dikkat edersek hayatımızda gürültü ile birlikte bir uyku halimizin olduğunu farkediyoruz. Bununla birlikte iki husus var dikkat etmemiz gereken.
1. Belirli bir ses örüntüsü olması daha doğru olabilir. Zira belirli örüntülerin uyku ile ilişkisi üzerine çalışılıyor ve beyin üzerindeki etkisi en azından daha öngörülebilir.
2. Ortamda ışığın var olması durumunda melatonin hormonunun salgısı azalıyor, buna bağlı olarak uyku kalitesinde ve uykunun yararlı özelliklerinde azalma meydana geliyor.
Bu nedenle, yine de TV karşısında uyumasak, karanlık bir ortamda uyusak daha iyi olabilir. 🙂
Kızımın doğum doktoru söylemişti. Bebek var diye evde çıt çıkarmadan yaşamayın. Süpürge sesi, aspiratör sesi, saç kurutma makinesi sesi bebeğe iyi gelir çünkü annenin bütün organlarını 9 ay boyunca dinleyerek uyudu o demişti. Ben durumu biraz buna benzettim. Sokağa çıkma yasağı olmadığı zamanlarda pencereyi açtığımız anda bu gürültülerin hepsi bizim evin içinde evin konumu itibariyle Emrah’cım. İleriki zamanlarda pencereler açık yatacağı anlaşılan. Bilgilendirme için teşekkürler eline emeğine sağlık.
Çok ilginç ve doğru bir tespit. İnsan günlük hayatının içinde kendi organlarından gelen sesleri pek duymuyor ancak içimizdeki işleyiş oldukça fazla ses çıkarıyor aslında. Hatta gerçek anlamda tam ses yalıtımı yapılmış yerlerde bulunulduğunda, insanın bedenindeki tüm sesleri duyup bundan çok rahatsız olduğunu okumuştum bir yerde. Bebekler için bahsettiğiniz çok mantıklı…
Evinizdeki gürültüye gelince, insanoğlunun oluşturduğu gürültü yapay ve rahatsız edici. Üstelik araç yoğunluğunun yarattığı atık gazlar var. Bunlara maruz kalmamak için -gerektiği takdirde- paylaştığım gürültülerin youtube kayıtlarını kullanmak daha iyi olabilir bence… 🙂