Medeniyetlerin beşiği olan Anadolu topraklarında kurulduğu bilinen büyük devletlerin ilki, kendilerine Neşa (yani Kaniş şehri) sakinleri anlamında Neşalılar diyen Hititlerdir. Geldikleri topraklar olan Anadolu’ya Hatti Ülkesi diyen Hititler’i ele alan Hattuşa’dan Kaçış adlı bu kitap, Mahfi Eğilmez’in deyişiyle “Anitta’nın Laneti’nde olduğu gibi naif öykülerden” oluşuyor. Tarihi gerçeklik ile uyumlu olan ve “spekülatif tarzda öyküleştirilen” eserde Çorum’un Ortaköy ilçesinde bulunan Şapinuva Antik kentinde geçen kazı çalışmalarında geçenleri hikayeleştirilmiş.
Mahfi Eğilmez’in diğer kitabı Anitta’nın Laneti’nde olduğu gibi akıcı bir dille yazılmış olan eser, hızlı bir şekilde ve keyifle okunuyor ve,
Şapinuva’daki kazı yapılan ortamın genel bir resmini çiziyor,
Şapinuva’daki borsaya bir zamanda yolculuk yapıyor,
Tarihin bilinen ilk barış anlaşması ile sonuçlanan Kadeş Savaşı’ını anlatıyor.
Anadolu’da yaşayanlar kişiler olarak, Anadolu’nun bilinen ilk büyük devleti olan Hititleri anlatan Hattuşa’dan Kaçış, Anitta’nın Laneti’ne göre daha az teknik bir yaklaşım içeriyor. Hattuşa’dan Kaçış, Mahfi Eğilmez’in tıpkı diğer kitabı Anitta’nın Laneti gibi keyifle ve birkaç kez okunabilecek bir eser. Tavsiye olunur…
Kitaptan Aklıma Takılanlar…
(Hitit binaları kastediliyor) “Bina, taş blokların üstünde kerpiç tuğlalar yükseliyor. Özgün biçiminde tahta dikmeler üzerinde tavanlar oluşuyormuş. Bugün ne kerpiç tuğlalı üst duvarları ne de tavanları görmek mümkün. Zaten biliyorsun Hitit kentlerinin en büyük şanssızlığı bu. Binaların tamamı taş bloklarla yapılmış olsaydı bugüne kalacak kalıntılar çok daha görkemli olacaktı kuşkusuz. Ama kerpiç uzun süre dayanamıyor. Hele hele üç bin beş yıl dayanması olanaksız. O nedenle yerden bir metre yüksekliğinde taş bloklara bakarak binaları hayal etmek durumundasın. Oysa örneğin Mısır uygarlığının kalıntıları hemen tümüyle taş bloklarla yükseldiği için neredeyse yapıldığı haline yakın bir konumda duruyor hala.”
“Aşağı yukarı dört bin yıl öncesinde Anadolu’da Asurlu tüccarların katkısıyla gelişen bir rüşvet, vergiden kaçınma ve yüksek faize dayalı bir tefecilik düzeninin kurulmuş olduğu anlaşılıyor. Demek ki Anadolu insanı en azından dört bin yıldır rüşvete, vergi kaçırmaya, yüksek faiz ödemeye, borçlarının ya da faizlerinin silinmesini istemeye alışık.”
Hitit kraliyet sembolünün pençeleriyle tavşanları yakalamış çift başlı kartalı olması da dikkat çeken konulardan birisi. Mahfi Eğilmez, eserin “Hitit Tarihine İlişkin Kısa Notlar” bölümünde Alacahöyük kentinin giriş duvarlarında yer aldığını belirtmekte.
İçindekiler
Önsöz, 7 Birinci Öykü, Hitit Kazısı, 11 İkinci Öykü, Rüşvetin Dört Bin Yıllık Geçmişi, 52 Üçüncü Öykü, Buzazu’nun Son Yolculuğu, 59 Dördüncü Öykü, Zamanda Yolculuk, 69 Beşinci Öykü, Piyamaradu’nun Hazin Sonu, 91 Altıncı Öykü, Hattuşa’dan Kaçış, 97 Yedinci Öykü, Sargon’un Huzursuh Ruhu, 115 Sekizinci Öykü, Kadeş Savaşı 125 Dokuzuncu Öykü, Bir Aşk Masalı, 137 Onununcu Öykü, Yalnızlığımı Söylemeyin Kimseye, 153 Hitit Tarihine İlişkin Kısa Notlar, 153
Arka Kapak Yazısı
Mahfi Eğilmez Hititler üzerine ilk öykülerini 2002 yılında Anitta’nın Laneti adlı kitabında yayımladı. Bu öyküler büyük ilgi gördü. Kitap, çok satanlar listelerinde bir numaraya yükseldi ve arka arkaya defalarca basıldı.
Hattuşa’dan Kaçış, yine Hititlerle ilgili öyküler üzerine kurulu. Bazı öyküler üç bin beş yüz yıl öncesine uzanırken bazı öyküler de günümüzle geçmiş arasında köprüler kuruyor.
Yazı Notları İlk Yayın Tarihi, 23/04/2020 Son Güncelleme Tarihi, 04/09/2020 Boosted Uygulaması Ölçümüne Göre, Çalışılan Gün, 1 gün Çalışma Süresi, 1 saat 38 dakika
