İlber Ortaylı Türk fikir dünyasının yaşayan önde gelen simalarından… Bir entelektüel olmanın yanı sıra, hayatta iken tanınır, değeri bilinir ve dinlenir olan şansını da yakalamış durumda. Bu bilinirlik ve dinlenirlik ile İlber Ortaylı’nın öğüt vermeyi seven kişiliği bir araya gelince, kendisine, “Ne yapmalı?”, “Ne okumalı?”, “Nereleri gezmeli?” gibi bir ömür nasıl yaşanır türünden birçok soru sorulmasına neden olmaktadır. Bu durumdan hareket ile Gazeteci Yenal Bilgici, daha önce İlber Ortaylı ile birçok söyleşi yapması ve İlber Ortaylı’nın dönemin ana akımdan bir gazetede yazdığı haftalık yazıların editörlüğünü üstlenmesi nedeniyle çok defa sohbette bulunmuş ve İlber Ortaylı’nın görüşlerini ve tavsiyelerini almış. Tüm bu sohbetlerin verdiği ilham ile, Yenal Bilgici, İlber Ortaylı’nın tavsiyelerini bir söyleşi şeklinde bir araya getirmiş.
Kitap her ne kadar söyleşi şeklinde kaleme alınmış olsa da,, olabildiğince sistematik olarak hazırlanmaya çalışılmış. Uzmanlık alanları dışındaki birçok konuda da oldukça bilgili olan İlber Ortaylı konuşurken (tıpkı sevgili Oktay Sinanoğlu gibi), beyninden geçen çok sayıdaki fikir bulutları arasında sıçrıyor ve sohbet de biraz “daldan dala” şekline dönüyor. Bu durum bir yandan konunun odak noktasının dağılmasına neden olurken, bir yandan da ilişkili konulara ucundan da olsa değinilmesi sağlıyor ve sohbet şeklinin kitabı daha okunabilir kılıyor.
İlber Ortaylı’nın engin bilgisinin getirdiği bu özelliği ve söyleşi usulünün getirdiği bu durum yazar tarafından farkedilmiş olacak ki, kitabın her bölümünün sonunda okunacak kitaplar, izlenecek filmler, gidilecek müzeler gibi başlıklar altında liste şeklinde okurla paylaşılmış.
Bunun dışında kitap, İlber Ortaylı’nın bir ömür nasıl yaşanır sorusuna ilişkin yanıtlarını derleyip toparlaması açısından önemli bir eser. Kitap hızlıca okunabilir olmakla birlikte, tek seferlik okuma ile yetinilmemesi yerinde olacaktır. Hatta kitabın, İlber Ortaylı’nın söylediklerini sıcağı sıcağına araştırarak okunması kitaptan alınan keyfi arttıracaktır.
Kitaptan Aklıma Takılanlar…
- Kitaptan aklıma takılanlardan belki de ilginci, 195 inci sayfasında ünlü Amerikalı oyuncu Anthony Hopkins’ın gençliğinde bestelediği “Waltz Goes On” adlı bir valsi olduğunu öğrenmek oldu. Zaman geçirmeden hemen internette araştırdıktan sonra ünlü kemancı, besteci ve orkestra şefi André Rieu’nun bu eseri Anthony Hopkins’in huzurunda da icra ettiğini öğrenip, gerçekleşen icranın kaydını keyifle dinledim. Eseri siz de merak ettiyseniz, işte burada…
- İlber Ortaylı’nın “Buluntular itibariyle en önde gelen ülkelerden biriyiz. Türkiye’de İtalya’dan bile çok buluntu çıkar.” tespiti dikkatimi çekmişti.
- Kitapta dikkatimizi çeken konulardan birisi de, ülkemizde milli bir müzemiz olmadığına ilişkin eleştiri idi. Her ne kadar, son dönemlerde Gaziantep Zeugma Müzesi, Hatay Arkeoloji Müzesi, Adana Müzesi gibi günümüz müzecilik teknikleri göz önüne alınarak yeni müzeler açılmış olsa da, Anadolu Medeniyetleri Müzesi gibi önemli eserler bulunan müzelerimiz olsa da, Anadolu’nun bütün tarihini içeren bir milli müze gerçekten gereklidir.
- İlber Ortaylı’nın eğitim sistemimize ilişkin eleştirileri de dikkat çeken konulardan. Özellikle “Seçkinci, elit bir eğitim vererek sağlayacağız. Şunun üzerinde ısrarlar durmamız gerekiyor: Eğitim doğrudan doğruya elitist olmak zorundadır. Elit olmaktan korkmayın. Bu utanılacak bir şey değildir. Elitist olmayan, elitlerini iyi değerlendiremeyen toplum gerilemeye mahkumdur. Çok açık ki insanların aklını ve kabiliyetini eşitleyemezsiniz, demek ki bu akla ve kabiliyete göre bir eğitim vermeniz gerekecek.” sözleri üzerinde düşünülmesi gerek sözlerdir.
- Devamında Yenal Bilgici’nin “Elit olmaktan kastınız nedir hocam?” sorusuna önemli bir yanıtı var İlber Ortaylı’nın: “Elitlik, işini iyi yapan insanların toplumda dikeyine sınıflandırılmasıdır.” Elit sistem demek ırsî aristokratlık, soyluluk değildir; aklın, yeteneğin elitizmidir. Aklın elitizmi illâ ki matematik, fizik dâhisini çıkaracak bir elitizm değildir, el emeği uzmanlarının da eliti vardır; yani parmakların ve ellerin de eliti bulunur. Söz gelimi, Türkiye’de benim tanıdığım en elit insanlardan biri döşemeciler loncasının eski başkanlarından Hüsnü Diker Usta’ydı. Ben on derse davet ederdim, ölene dek de ettim.”
- Tabii bir dikkat çeken bir entelektüel tanımı var Ortaylı’nın: “Entelektüel, üstüne vazife olmayan işlerle ilgilenen kişidir. Örneğin mesleği kimyacılıktır ama coğrafya veya tarihle de uğraşır, resim yapar. Bu iş öteden beri böyledir. Kendi dünyasının dışıyla ilgilenendir entelektüel.“
Siz “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?” kitabını okudunuz mu? Aklınıza takılan, etkilendiğiniz kısımlar var mı? Beğenip veya beğenmediğiniz kısımları neler? Paylaşın, paylaşalım… 🙂
İçindekiler
Önsöz, 7
Sunuş, 9
Birinci Bölüm, Bir Ömür Nasıl Yaşanır?, 13
İkinci Bölüm, Kimden, Ne Öğrenilir?, 33
Üçüncü Bölüm, İnsan Kendi Kendini Nasıl Yetiştirir?, 51
Dördüncü Bölüm, Nasıl Çalışmak Gerekir?, 71
Beşinci Bölüm, Nasıl Seyahat Edilir, Nereleri Görmek Gerekir?, 91
Altıncı Bölüm, Eğitimde Hangi Tercihleri Yapmak Gerekir?, 137
Yedinci Bölüm, Ne İzlemeli? Ne Dinlemeli? Ne Okumalı?, 181
Sekizinci Bölüm, İnsan Yaşadığı Şehirden Nasıl Yararlanır?, 235
Söyleşide Geçen Bazı İzimle, 265
İndeks, 275
Arka Kapak Yazısı
“Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.”
-İlber Ortaylı
İlber Ortaylı, yediden yetmişe herkesin faydalanacağı, bilge şahsiyetinden ve yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserle karşımızda. İlber Hoca bu kitapta, bir insanın, çocukluktan itibaren hayatın hemen her alanında ihtiyaç duyacağı çözümleri nasıl bulabileceğini örnekler vererek anlatıyor. “Herkes kendi talihinin mimarıdır” sözünü hatırlatarak, kendi yolunu çizmenin ne anlama geldiğini tüm kritik noktalarıyla yorumluyor.
- Bir ömrü hakkıyla yaşayabilmek ve yaşanan her andan tat alabilmek için önce ne lazımdır?
- İnsan hayatı kaç dönemden oluşur ve her bir dönemde neleri tecrübe etmek gerekir? 15, 25, 40 ve 55 yaşları neden birer eşiktir?
- İnsan kimden, ne öğrenebilir? Kendi kendini yetiştirmek nasıl mümkün olur?
- Kişi mesleğini neye göre seçmelidir?
- Bir işin uzmanı olmak ve o uzmanlık bilgisiyle çalışmak için nelere ihtiyaç vardır?
- Bir dil, en iyi nasıl ve ne zaman öğrenilir?
- En verimli sonucu alabilmek için nasıl çalışmak gerekir?
- Sorumluluk sahibi bir insan, kendisi veya çocukları için nasıl bir eğitim modeli aramalıdır?
- Hayata değer katmak için ne tür insanları arayıp bulmak gerekir?
- Doğru kararları alabilmek için en çok kimleri dinlemek gerekir?
- En iyi nasıl seyahat edilir; bir şehir nasıl dolaşılır? Hangi müze, hangi meydan, hangi sokakları görmek için dünyanın bir ucuna kadar gidilebilir?
- İyi film, güzel müzik, doğru kitap nedir? Hangi temel eserleri dinlemeli, okumalı ve seyretmeliyiz?
- İnsan yaşadığı şehirden tam manasıyla nasıl yararlanabilir?
“Bir Ömür Nasıl Yaşanır?”, ülkemizin medarıiftiharı olmuş bir tarihçinin gözünden, insanın hayattaki anlam arayışına, bu arayışın tadını nasıl çıkaracağına ve süreç boyunca karşılaşacağı zorluklarla nasıl baş etmesi gerektiğine dair çok özel bir kılavuz…
Künye
Kitabın Adı
Bir Ömür Nasıl Yaşanır? Hayatta Doğru Seçimler İçin Öneriler
Yazar
İlber Ortaylı, Yenal Bilgici
Sayfa Sayısı
288
Yayıncı
Kronik Kitap
İlk Baskı
2019
Baskı Sayısı
2 (İkinci)
ISBN
978-975-2430-99-0
Kitapsever Mecralarda Bir Ömür Nasıl Yaşanır? Kitabı
Yazı Notları
İlk Yayım Tarihi, 26/09/2019
Son Güncelleme Tarihi, 04/09/2020
Yorum için teşekkürler kaliteli bir insanın kaliteli bir kitabı feyz almak gerekir
Kesinlikle! İlber Hoca’nın her önerisi herkese hitap etmeyebilir ama tüm bu önerilerden mutlaka kendimize uyan ve faydalanabileceğimiz bir şeyler bulacağız, buna eminim. Evet, ben buldum bile… 🙂
İlber Ortaylı üstadımızın kitabını büyük bir keyif ile okudum. Dikkat çektiği konular bir tecrübeyi yansıtıyor, faydalanmak gerekir diye düşünüyorum. Türkiye’nin ve hatta bazı yabancı ülkelerin geçmişini bildiği için karşılaştırma yapabilmesi bizlere de bunu yansıtabilmesi faydayı artıran bir durum. Eğitimin önemine vurgusu, nasıl bir hayat yaşamanın uygun olacağına değinmesinin yanında kitap, müzik, sinema ve gezilip görülecek yerlerin listelerini vermiş olması çok değerlidir.
Gerçekten keyifle ve hızlı bir şekilde okudum. Daha sonra da tekrar okuyacağım.
Güzel bir kitap tanıtımı için teşekkür ederim.
Bu eserin okuyucularına katabileceklerini iyi özetlemişsiniz. 🙂
Ben ilginize teşekkür ederim.