Blaundus Antik Kenti, ülkemizin yeni yeni tanınan antik kentlerinden birisidir. Kalıntıların etkileyici manzaralar sunduğu, hatta İngiltere’nin Wiltshire bölgesindeki Stonehenge’i anımsatan kalıntılar bulunan Blaundus Antik Kenti görülmesi gereken antik kentlerdendir. Bu görülmesi gereken kentin, Blaundus olan adı konusunda tarih boyunca değişiklikler olmuş olup, tespitlere göre kentin adı antik çağ sikkelerinde Mlaundos olarak geçmektedir. Kente daha sonra Blaundus denilirken, Romalılar dönemine ait sikkelerde de Blaundeon olarak geçtiği tespit edilmiştir. 1845 yılında ise Hamilton tarafından bu kentten gelen bir yazıt bulunması üzerine kentin adının Blaundus olduğu mutabık kalınmıştır.
Kentin Konumu
Blaundus Antik Kenti Uşak ilimizin Ulubey ilçesi Sülümenli Köyü sınırları içinde, Uşak şehir merkezine 40 kilometrelik bir mesafede bulunmaktadır. 1 inci derece sit alanı olarak tescil edilmiş olan antik kentin üç cephesinden de Ulubey Kanyonun derin vadileri bulunmaktadır.
Kenti Kim Kurmuştur?
Blaundus Antik Kenti’nin; Pers İmparatorluğu’nun Anadolu’daki hükümranlığını ortadan kaldıran Büyük İskender’in Anadolu seferinin ardından Makedonya bölgesinden gelenler tarafından M.Ö. 4. yüzyılın son çeyreği veya M.Ö. 3. yüzyılın ilk çeyreğinde kurulduğu düşünülmektedir. Bu tezin kaynağı da kente yakın bir bölgede bulunan ve içeriğinde “Makedonyalı Blaundoslular” yazan yazıttır.
Büyük İskender’in M.Ö. 323’te ölmesi ve imparatorluğunun dağılmasından sonra kent, Daedokoslar olarak da bilinen ve imparatorluğu aralarında paylaşan 8 generalden, Frigya bölgesini alan General Antigonos’un payına düşmüştür. Daha sonra merkezi Bergama olan büyük bir uygarlık kuran Bergama Krallığı’na bağlanmış olan kent, varisi bulunmayan ve ölen Bergama Kralı III. Attalos’un vasiyeti doğrultusunda Roma İmparatorluğu’na bağlanmıştır.
Köprü’nün Özellikleri
Kent Ulubey Kanyonlarının yüksek kesimlerinde, üç cephesi derin vadi ile çevrili bir yarımada üzerinde bulunmaktadır. Kent böyle özel bir yarımadada kurulduğu için, surları ile birlikte, antik çağlarda oldukça önemli olan doğal bir savunma düzenine sahip olmuştur. Kente girişin yarımadanın kara ile bağlı olduğu tek cephe olan kuzeyde yer alan kale kapısından yapıldığı için oldukça güvenli olan kentte açık hava tiyatrosu, tapınaklar, kaya mezarlıkları ve stadyum bulunmaktadır.
Bugün şehrin surlarının dışına Türkiye’nin birinci Dünya’nın ikinci büyük kanyonları olan Ulubey Kanyonu’na bakacak şekilde inşaa edilmiş olan açık hava tiyatrosu neredeyse tamamen yıkılmış durumdadır. Nekropol denilen mezarlar sur içinde bulunmaktadır. Yine sur içi denilen alanda İyon düzeninde bir tapınak ve bazı yapılar yer almaktadır. Şehrin büyümesi ile surların dışında da yapılmış olan bir başka İyon tarzında tapınağın yıkıntıları bulunmaktadır. Su kemeri olması muhtemel ve toplam 14 tane olduğu tahmin edilen kemerlerden bir tanesi ise bugün hala ayaktadır. Şehrin en ikonik hatta İngiltere’deki Stonehenge’i anımsatan kalıntılar ise idari binadan kalan parçalardır.
Blaundus Antik Kenti’ni, özellikle baharda, havadaki kekik ve diğer bitkilerin kokularını içinize çeke çeke dolaşabilirsiniz. Kent henüz kapsamlı bir kazı çalışması geçirmemiş olsa da, kurulduğu yer ve dikkat çeken kalıntıları ile iç Ege’de ziyaret edilmesi gereken antik kentlerdendir. Hatta Blaundus Antik Kenti’ne 18 kilometre yakınlığındaki Ulubey Kanyonları ve 46 kilometre mesafedeki Clandras Köprüsü’nü içerecek bir ziyaret güzel olacaktır. Dahası Uşak’ta gezilecek yerlere bir bakıp, meşhur Karun hazinelerinin de bulunduğu Uşak Müzesi‘ni es geçmemek isabetli olacaktır.
Adı, Blaundus Antik Kenti Tarihi, M.Ö. 4 yüzyıl ya da M.Ö. 3. yüzyıl İli, Uşak İlçesi, Ulubey Konum, 38° 21’ 36.2″K ve 29° 29′ 30.8″D Ziyaret Ücreti, Ücret Talebi Yok MüzeKart, Gerek Yok
